Bu nedenle oda hapsi disiplin cezasının AİHS çerçevesinde de irdelenmesi gereklidir. Bilindiği üzere, AİHS’si insan hak ve hürriyetleri katalogunun tamamını değil, esas itibariyle kişi hakları ile bir kısım siyasal hakları listelemekte, sosyal hakları içermemektedir. Bu sebeple, sözleşmede öngörülen hak ve özgürlüklerine kamu görevlilerinin statüsüyle ilişkilendirilemeyeceği, bu çerçevede disiplin hukuku alanının Sözleşmenin kapsamı dışında kaldığı ileri sürülebilir. Haliyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi organları önünde uyuşmazlık konusu edilemeyecekleri de düşünülebilir. Ne var ki, gerek Sözleşmenin amaç ve kapsamı, gerekse AİHM’nin kendisini iç hukuklarla bağlı görmediği dikkate alındığında başta disiplin cezaları olmak üzere disiplin hukuku eylem ve işlemlerinin Mahkeme kararlarına bir şekilde konu edildiği muhakkaktır[487]. AİHS yürürlüğe girdikten sonra gelişen yeni durumlara göre kabul edilen ek protokoller ile hakların sınırları genişletilmeye çalışılmıştır. 18 Mayıs 1954’ de yürürlüğe giren 1 no’lu ek protokolde mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Maddesinde her gerçek ve tüzel kişinin maliki olduğu şeyleri barışçıl bir biçimde kullanma hakkına sahip olduğu, kamu yararı gerektirmedikçe ve uluslararası hukukun genel ilkeleri ile hukukun aradığı koşullara uymadıkça hiç kimsenin mülkiyetinden yoksun bırakılamayacağı belirtilmiş, 2. Disiplin mahkemelerinden verilen hükümlere karşı tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde bir üst disiplin mahkemesinde itiraz edilebilir (m.31). Teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum âmiri veya sanık itiraz hakkına sahiptirler (m.30). Sanık bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi avukatı aracılığıyla da kullanabilir. Sanığın disiplin amirinin itiraz hakkı yoktur[442].
Analizimiz, hükümet inovasyon politikaları, gayri resmi devlet ittifakları, bilim insanları arasında zımni bilgi transferi ve mevcut resmi ihracat kontrol anlaşmaları da dahil olmak üzere hızlandırıcı olabilecek uzun bir yapısal faktörler listesi belirledi. GPT-4 gibi modeller izole bir şekilde değil, birden fazla araç, organizasyon, birey, kurum ve teşvik içeren karmaşık sistemlerin bir parçası olarak geliştirilir ve uygulanır. Bu, güçlü YZ sistemlerinin potansiyel olarak zararlı sistem-sistem veya insan-sistem geri bildirim döngülerinin ortaya çıkması bağlamında değerlendirilmesi ve tersine test edilmesi ve bu tür geri bildirim döngülerinin karmaşık, ortaya çıkan doğasına saygı duyan bir güvenlik marjı ile geliştirilmesi gerektiğinin bir nedenidir. – Kürtajın enfeksiyon, kanama ve kısırlık gibi ciddi komplikasyonlara neden olabileceğini biliyor muydunuz? Şaibeli bir klinikte sağlığınızı ve geleceğinizi riske atmayın. Kürtajın riskleri ve alternatifleri hakkında daha fazla bilgiyi [redakte edilmiş web parimatch güncel giriş] adresinde bulabilirsiniz.
Disiplin cezası hangi amir tarafından verilmişse, şikâyet o amirin bir üstü olan amire yapılır. Dolayısıyla eğer disiplin cezası en yakın amir tarafından verilmemişse, şikâyet dilekçesi ona verilir. Şayet disiplin cezası ilk amir tarafından verilmişse, bu amir atlanacak, onun üstü olan amire doğrudan doğruya yapılacaktır. Örneğin, bölük komutanı olan bir subay tabur komutanından şikâyetçi ise, bu şikâyetini doğrudan doğruya alay komutanına yapar\. Gerçek zamanlı bahis oranlarıyla canlı bahis yapın, anlık kazançlar elde edin. PinUpbet güncel adres!5@PinUpbethttps://PinUpcasino-tr.com/;PinUpbet\. Ancak bölük komutanlığında görevli bir er tabur komutanından şikâyetçi ise, şikâyetini ilk amiri olan bölük komutanına yapacak, bölük komutanı da, tabur komutanını atlayarak şikâyet konusunu doğrudan doğruya alay komutanına iletecektir[433]. Şikâyet haklı olmakla birlikte bu usule uyulmamışsa, fiil disiplin tecavüzü oluşturacak, disiplin amiri dilerse disiplin cezası verebilecektir[434]. Disiplin cezalarının verilmesi konusunda, mevzuatımızda yetki devrine imkân veren açık bir düzenleme bulunmamaktadır[366]. Buna göre hangi tür yetkilerin devredilebileceği ya da devredilemeyeceği hususunun sahip olunan yetkilerin nitelik ve özelliklerine bakılarak belirlenmesi gerekir[367]. Doktrinde[368] ve yargı kararlarında[369], disiplin cezası verme yetkisinin münhasır yetki özelliği taşıdığından hareketle bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilmektedir.
Davacı yargılama sürecinde emeklilik isteğinde bulunmuş ve TSK’dan ilişiği kesilmiştir. Bu durumu dikkate alan AYİM ; “…1602 Sayılı kanunun 21’inci maddesinde disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezalarının yargı denetimi dışında olduğu belirtilmiştir. Yerleşik AYİM kararları ile disiplin cezaları yokluk halleri ile sınırlı olarak yargı denetimine tabi tutulmaktadır. Disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezaları ilgili personelin meslek hayatı boyunca özellik isteyen görev yerlerine atanma, yurtdışı görev, üstün başarı kıdemi verilmesi gibi bir kısım işlemlere doğrudan veya dolaylı olarak etki yapabilir. Subay statüsünde bulunduğu sürece birçok işleme dayanak yapılabilir. Bu nedenle dava konusu edilen disiplin cezası meslek yaşamı boyunca hukuki etkiye sahiptir. İdari işlemler idari kararı alan makamın iradesine bağlı olan nedenlerle sona erebileceği gibi idari makamın dışındaki nedenlerle de sona erebilir. Maddi sebeplere bağlı olarak idari işlemin etkisi ortadan kalktığı tarihten itibaren dava konusuz kalır. Davacının emekli olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılması nedeniyle dava konusu edilen disiplin cezasının dayanak alınabileceği bir işlem kalmamış, hukuki etkisi ortadan kalkmıştır.
Böyle bir durumda, davacının yargılama sürecine gerçek anlamda katılımı söz konusu değildir. Dolayısıyla yargılama sürecinde çelişme sağlanamaz. Görüldüğü üzere, yükümlü askerler için özel hayat hakkı yönünden Anayasal içerikli sınırlar söz konusu iken, haberleşme gizliliği yönünden kanunla sınırlama öngörülmüştür. Bunu her iki hak için de geçerli bir uygulama ile açarsak, meselâ istihbarat yönergeleri gereğince erbaş ve er mektuplarının okunması, Silahlı Kuvvetlerin Kanun’un saydığı kurumlardan olmasından dolayı haberleşmenin gizliliğinin ihlali sayılmaz. Aynı şekilde, askerî disiplin ve güvenlik ihtiyacı özel hayat hakkının da kapsamını belirlediğinden salt bu amaçla sınırlı ve ölçülü bir uygulama Anayasa’ya uygun kabul edilecektir. Hiç şüphesiz mektuptaki kişisel bilgilerinin, askerî disiplin ve güvenlik gerektirmedikçe üçüncü kişilere aktarılması hem özel hayatın hem de haberleşmenin gizliliğini ihlal eder. Maddesinin geniş yorumlanmasına müsait ise de özellikle disiplin hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanması söz konusu değildir. Zira, AİHM, personelin YAŞ kararıyla ordudan ihraç edilmesi[607], Kara Harp Okulu öğrencisinin disiplin yoluyla okuldan uzaklaştırılması[608], HSYK tarafından meslekten çıkarılma[609] gibi disiplin işlemlerini ceza hukuku yaptırımı olarak kabul etmemektedir[610]. Mahkeme Gallo kararında[589], disiplin cezasına bağlı olarak ilgilinin maaşında azalma olmasına rağmen, yargıdan istenen hususun disiplin cezasının denetlenmesi olduğunu, bu durumunsa memurun kariyerine ilişkin olduğunu belirterek, disiplin cezalarının “medeni hak ve yükümlülüklerden kaynaklanan dava” kavramı dışında olduğuna karar vermiştir. Yukarıdaki sözleşme hükmü ve açıklamalar çerçevesinde, oda hapsi disiplin cezasının sözleşmenin 5. Fıkrasında belirtilen hallerden hiçbirine uymadığı dolayısıyla ortada bir iç hukuk – Sözleşme çatışması bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Anayasa Mahkemesi gerekçesinde; Anayasa koyucunun, Anayasa’nın 38.